AKŞAM: Saat Saat 18:45 ÜÇKUYULAR (Fahrettin Altay Meydanı Pamukkale Yazıhanesi önü), 18:55 HATAY İnönü Caddesi (Susuzdede Parkı-Hatay İstikametindeki Durak, 19:05 ÜÇYOL (Ziraat Bankası Önü), 19:20 LOZAN (Fuar Lozan Kapısı Önü), 19:35 BORNOVA (Ege Üniversitesi Hastane Önü), 19.50 KARŞIYAKA (Anıt), 19.50 KARŞIYAKA (Yunuslar), 20.00 BOSTANLI İSKELE (İskelenin Karşısı, Suat Taşer Açık Hava Tiyatrosu Önü), 20:10 MAVİŞEHİR (Mavibahçe Avm karşısından) siz değerli konuklarımızı alarak seyahatimize başlıyoruz. Yolda verilecek uygun molalarla, Ayvalık, Edremit üzerinden, Çanakkale’ye ve oradan 1915 Çanakkale Köprüsünden geçerek, sabahın erken saatlerinde İpsala Sınır Kapısına ulaşıyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerini tamamlayarak Yunanistan’a geçiyoruz.

Turumuza Foça, Aliağa, Dikili, Salihleraltı, Ayvalık, Gömeç, Ören, Burhaniye, Edremit, Akçay, Güre, Altınoluk, Küçükkuyu, Ezine, Çanakkale, Keşan ve İpsala Yol Ayrımlarından Katılabilirsiniz…

SABAH: İPSALA - SELANİK - YANYA - İGOUMENİTSA - BARİ

Yolda verilecek uygun kahvaltı ve ihtiyaç molalarıyla, Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe, Kavala güzergâhında ilerleyerek, otoban üzerinde yapacağımız rahat bir yolculuğun ardından, SELANİK’e ulaşıyoruz. Otobüsümüz ile yapacağımız panoramik turumuza, Osmanlı dönemi Hükümet Konağı, Aziz Dimitri Kilisesi, Atatürk Evi, Hamidiye Hastanesi, Osmanlı döneminin ilk Jandarma Süvari Okulu, Aristoteles Üniversitesi, Şadırvan ve kentin sembol yapısı olan Beyaz Kuleyi görerek başlıyoruz. Büyük İskender Heykeli, Rotonda, Galerios’un Zafer Takı ve Bey Hamamı’nı görerek Aristoteles Meydanı’nda öğle yemeği ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Atatürk Evi’ni daha önce ziyaret etmemiş olan misafirlerimiz, rehberimizin yönlendirmeleriyle Selanik Başkonsolosluğu bahçesinde bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret etme imkanı bulacaklardır. (Atatürk Evi, Aralık 2024 itibari ile tadilata alınmış olup, 2025 Ekim ayına kadar devam edeceğinin öngörüldüğü bildirilmiştir. Tadilat çalışmaları boyunca ziyaret, evin dışarıdan görülmesi şeklinde yapılacaktır.) Serbest zamanın ardından Bedesten ve Hamza Bey Camii’ni görerek Selanik’ten ayrılıyor ve Osmanlı dokusunun etkileyici bir yoğunlukta korunduğu, göl kıyısındaki, YUNANİSTAN’ın doğal güzelliğiyle ünlü kenti YANYA’ya hareket ediyoruz. Yanya Kalesi’ni ziyaretimizde, Kale içinde bulunan ve bugün Etnografya Müzesi olarak faaliyet gösteren Aslan Paşa Camii, Yanyalı Ali Paşa Türbesi, Fethiye Camii ve Yanya Valisi Ali Paşa tarafından Süvari Okulu olarak yaptırılan Süvari Sarayını, Osmanlı dönemi evlerini görerek, kenti süsleyen Pamvotida Gölü kıyısında akşam yemeği için serbest zaman veriyoruz. Yanya’dan ayrılıyor ve İtalya’nın Bari şehrine geçmek için keyifli bir feribot yolculuğuna başlamak üzere Yunanistan’ın İgoumenitsa Limanına ulaşıyoruz. Adriyatik Denizi üzerinde konforlu bir feribot ile harika bir gece yolculuğu bizi bekliyor.

NOT: Yunanistan-İtalya gece feribot seyahatinde yolcularımıza tahsis edilen koltuk türü Uçak tipi Pullman'dır. Feribot yolculuğunu özel kamarada geçirmek isteyen misafirlerimiz için; 1,2,3 veya 4 yataklı kamara tahsis etme imkanı vardır.(ekstra) Ancak turumuzu acentemizden veya internetten satın almak isteyen misafirlerimiz; kabin tipi ekstra ödemesini yapmadan önce mutlaka ofisimizden müsaitlik/rezervasyon onayı almalıdırlar. Seçtiğiniz kabin tipini onaysız satın almanız halinde yaşanabilecek aksaklıklardan acentemiz sorumlu tutulamaz.

YUNANİSTAN–İTALYA arasında Adriyatik Denizini aşarak yapacağımız feribot yolculuğumuzu tamamlıyor ve sabah saatlerinde İTALYA’nın liman kenti BARİ’ye ulaşıyoruz. Bari’den hareketle öğle saatlerinde POMPEİ Antik Şehrine varıyoruz. Önce Antik Kent çevresindeki bir yerel restoranda serbest öğle yemeği alıyor ve turumuza başlıyoruz. 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv Yanardağı’nın iki gün süren faaliyeti sonucu volkanik kül ve cürufun altına gömülerek yok olan ve 1599 yılında tesadüfen yeniden keşfedilerek yapılan kazılarla büyük bir bölümü gün yüzüne çıkarılan, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilen, bu Antik Kent’i ziyaret ediyoruz. Odeon, Büyük Tiyatro, Lupanare (Genel Ev), Forum gibi yapıların yanı sıra kentin gelişmişliğine tanıklık eden ana bulvarlarını, su taşıma sistemlerini ve yüzyıllar boyunca lav altında kalmış, taşlaşmış insan figürlerini görüyoruz. Sonrasında Vezüv Yanardağı’nın eteklerinden geçerek, İtalya’nın Roma ve Milano’dan sonra üçüncü büyük şehri NAPOLİ’ye varıyoruz. Güney İtalya’ nın bu en karakteristik şehrinde yapacağımız turumuzda, başta Castel Nuovo (Yeni Kale), San Carlo Tiyatrosu, Umberto Galerisi, Napoli Kraliyet Sarayı, San Francesco Bazilikası ve Plebiscito Meydanı gibi kentin en önemli unsurlarını görerek turumuzu tamamlıyoruz. Fotoğraf, alışveriş ve yerel lezzetlerin değerlendirilmesi için vereceğimiz serbest zamanın ardından ROMA yönünde ilerliyoruz. Yolda uygun bir tesiste verilecek akşam yemeği molasından sonra otelimize yerleşiyoruz. Konaklama ROMA’daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, tam günlük ROMA programımız için otelimizden ayrılıyoruz. İlk olarak dünyanın en eski kentlerinden ROMA’nın sembol yapılarından, Kolezyum’u görmeye gidiyoruz. Kolezyum; tarihte gladyatör dövüşlerinin yanı sıra, pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması ve klasik mitolojiye dayanan dramalara da sahne olmuştur. Antik dönemin en ünlü Arenası’nı ve Roma Sarayı’nı takip ederek, rotamız üzerinde yer alan, Palazzo Di Venezia’ya varıyoruz. Kısa bir fotoğraf molasından sonra, kentin diğer sembol yapılarından Panteon’a gidiyoruz. Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilen, 7. yüzyıldan sonra kilise olarak kullanılan ve modern İtalya’nın ilk kralı II. Vittorio Emanuele başta olmak üzere İtalyan tarihinin önemli şahsiyetlerinin mezarlarını barındıran Panteon’u ziyaretimizin devamında, antik Domitian Hipodromunun kalıntılarının da bulunduğu ve merkezindeki Dört Nehir Çeşmesi (Fontanadei Quattro Fiumi) ile ünlü Navona Meydanını görerek dünyanın en ünlü çeşmelerinden Aşk Çeşmesi olarak da bilinen, Trevi Çeşmesi’ne geçiyoruz. Burada vereceğimiz öğle yemeği molamızın sonrasında tekrar buluşarak, 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren, adını İspanya Büyükelçiliği’nden alan İspanyol Merdivenlerine doğru yürüyor, Antik Roma’nın en tarihi meydanlarından olan Popolo Meydanı’na geçerek, ünlü markaları bulabileceğiniz mağazaların ve keyifli vakit geçirebileceğiniz kafelerinin bulunduğu bölgede serbest zaman veriyoruz. Roma’da geçireceğimiz keyifli zamanın ardından, aracımızla buluşuyor ve VATİKAN’a hareket ediyoruz. Seeland’dan sonra dünyanın en küçük ikinci devleti olarak bilinen, Katolik mezhebinin ruhani merkezinde, rehberimizin anlatımlarını dinliyor ve arzu eden konuklarımız ile Aziz Petrus Bazilikasını ziyaret ediyoruz. VATİKAN gezisi sonrası otelimize geri dönüyoruz. Konaklama Roma’da otelimizde.

Not: Özellikle Vatikan’ın tüm bölümlerini ziyaret edecek misafirlerimizin öncelikli olarak İnternetten biletlerini almaları ve bu gün için gerçekleşecek turdan en geç 1 gün öncesinde bunu Rehberimize belirtmeleri gerekmektedir.

Otelimizde aldığımız kahvaltının ardından, ROMA’dan ayrılıyor ve FLORANSA yönünde ilerliyoruz. Orta İtalya’nın Toskana bölgesinde bulunan, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edilen, sahip olduğu ortaçağ görüntüsüyle Piaza del Campo Meydanı ve bu meydan etrafında geleneksel olarak her yıl şehir mahalleleri arasında yapılan at yarışlarıyla (Palio) dünyaca ünlü SİENA’ya geçiyoruz. Burada, Ortaçağ atmosferini yaşatan sokaklarını, evlerini yanı sıra 1348 yılından günümüze ulaşan ve İtalya’nın en etkileyici kiliselerinden olan Siena Katedrali’ni (Duomodi Siena) görerek yürüyüş turumuza başlıyoruz. Ortaçağ’dan günümüze ulaşan Belediye Sarayı, 102 metre yüksekliği ile İTALYA’nın ikinci büyüğü olan Mangia Kulesinin çevrelediği ve Avrupa’da ki Ortaçağ Meydanları arasında en büyüklerinden Campo Meydanı’nda (Piazza del Campo) turumuzu tamamlayarak serbest zaman veriyoruz. Sonrasında, SİENA’dan ayrılıyoruz. Öğleden sonra, Toskana bölgesinin başkenti FLORANSA’ya varışımızın ardından, tam anlamıyla görsel bir şölen şeklinde geçecek Floransa yürüyüş turumuza başlıyoruz. 1296-1436 yıllarında inşa edilen, Rönesans'ın ilk önemli mimarlık ürünlerinden sayılan kubbesiyle ünlü Floransa Katedrali’ni (Cattedrale di Santa Maria del Fiore) görüyoruz. Avrupa’nın en büyüklerinden; İTALYA’nın de en büyüğü olan Milli Kütüphane ve Fransisken mezhebinin en önemli kilisesi, Michelangelo, Galileo, Dante, Machiavelli, Foscolo, Gentile, Rossini ve Marconi gibi en ünlü İtalyanların mezar yeri olması nedeniyle “İtalyan Şöhretleri Tapınağı” olarak da bilinen Santa Croce Bazilikasını rehberin anlatımlarıyla fotoğraflayarak turumuza devam ediyoruz. Buradan, adını önünde bulunduğu Eski Saraydan (Palazzo Vecchio) alan ve çevresini süsleyen birçok heykel nedeniyle adeta bir açık hava müzesi gibi görünen Senyörler Meydanına (Piazza Signoria) ulaşıyoruz. Aralarında, Benvenuto Cellini tarafından yapılan bronz Perseus Heykelinin de bulunduğu nefes kesici güzellikteki heykelleri görerek, Eski Köprü’ye (Ponte Vecchio), sokak sanatçıları ve ünlü kafeleriyle bilinen Cumhuriyet Meydanı’na (Piazza Della Repubblica) doğru ilerliyoruz. Gezinti ve alışveriş için vereceğimiz serbest zamanın bitiminde, Pisa’ya geçerek otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Pisa Cascina’daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızdan sonra, ilk durağımız Şehrin katedrali için çan kulesi olarak inşa edilen; eğikliği ile dünyaca ünlü Pisa Kulesi’nin bulunduğu PİSA şehri oluyor. Turumuzda, edindiği şöhret ile şehri ve ait olduğu kiliseyi bile gölgede bırakan kulenin yanı sıra, Pisa Katedrali (Cattedrale di Pisa), Anıt Mezarlık(Campo Santo), San Giovanni Vaftizhanesi ve Mucizeler Meydanı’nda (Piazza dei Miracoli) rehberimizin ilgili anlatımları ile gezerek, serbest zaman veriyoruz. Misafirlerimizle tekrar buluşarak, PİSA’dan ayrılıyor ve İtalyan Rivierası boyunca kuzeye ilerliyoruz. Ligurya kıyılarının en karakteristik sahil kasabalarından RAPALLO’ya giriyor ve bölge hakkında rehberimizden bilgilendirmelerini dinliyoruz. Arzu eden misafirlerimizle kısa bir otobüs yolculuğu ve keyifli kısa bir vapur yolculuğu yaparak, rengârenk evlerin çevrelediği küçük limanı ile İTALYA’nın ve Avrupa'nın en resimsel yerleşkelerinden biri olan, 60’lı yılların o harika şarkısına ilham ve adını veren PORTOFİNO’ya geçiyoruz. Keyifle geçireceğimiz zamanın ardından, Portofino ve Rapallo’dan ayrılıyor Ceneviz (Genova) üzerinden, Alpler ile İtalya’nın omurgası olarak bilinen Apenin Dağları arasından, İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehri MİLANO’ya ulaşıyoruz. Konaklama Milano’daki otelimizde.

Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, MİLANO merkezine giderek ülkenin otomotiv, moda, aynı zamanda sanat ve lirik opera merkezi olarak da bilinen şehrinde yapacağımız yürüyüş turumuza, İtalyan Operasının en ünlü bestecilerinden Verdi’nin son operasını sahnelediği, dünyanın en büyük ve tanınan opera binalarından La Scala Tiyatrosu’nu, Milano’da 17 yıl geçiren Leonardo Da Vinci’nin anıtını ve müzesini görüyor, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden olan, ünlü moda mağazalarına ev sahipliği yapan Vittorio Emanuele II Galerisi’ni ziyaret ediyoruz. Yürüyüş turumuzu, kentin en merkezi meydanı Piazza Del Duomo’da, Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali olan Milano Katedralini (Duomodi Milano) görerek tamamlıyoruz. Vereceğimiz serbest zamanın ardından rehberimizle yeniden buluşarak MİLANO’dan ayrılıyor ve VENEDİK yönünde ilerliyoruz. Yolda uygun tesislerde verilecek ihtiyaç molalarının ardından, Ortaçağ ve Rönesans dönemi boyunca denizlerdeki en önemli kuvvet olduğu kadar 13. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar sanatın ve ticaretin merkezi olan Venedik Cumhuriyeti’nin başkenti VENEDİK’e geçiyoruz. Grand Kanal’a bağlanan kırk beş adet kanal ile çevresinde kurulu kentte yapacağımız yürüyüş turumuzda, İtalyan Krallığının kurucusu Vittorio Emanuele II Anıtı’nı, Hapishaneye giden mahkumların Venedik manzarasını son bir kez görerek iç geçirdikleri rivayetinden adını alan, Ahlar Köprüsü’nü (Ponte Dei Sospiri), Venedik Cumhuriyeti’nin siyasi merkezi olan Dükler Sarayı’nı (Palazzo Ducale) İtalya’nın en büyüklerinden biri olan Aziz Marko Milli Kütüphanesi’ni (Biblioteca nazionale Marciana) görerek, Venedik’in simgesi San Marko Meydanı’na ulaşıyoruz. Bizans mimarisi sanatının en iyi bilinen örneklerinden, içerdiği zengin Bizans mozaikleri nedeniyle “Altın Kilise”olarak bilinen San Marko Bazilikası’nı da gördükten sonra, turumuzu tamamlıyoruz. Arzu eden misafirlerimizle, ekstra olarak düzenlenecek Gondol Turumuzun ardından, gezinti, alışveriş ve akşam yemeği için serbest zaman veriyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Trevisio’daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Trevisio’dan ayrılıyor ve ZAGREB’e hareket ediyoruz. Kısa süre içerisinde İTALYA’dan Balkan coğrafyasına geçerek Yugoslavya’nın dağılmasıyla ilk bağımsızlığını kazanan SLOVENYA topraklarında ilerliyoruz. İlk durağımız, başkent LJUBLJANA’nın 50 km kuzeybatısında bulunan ve Avrupa'nın en eski Buzul Göllerinden olan, yeşillikler içindeki BLED GÖLÜ olacak… Doğa içerisinde geçireceğimiz keyifli zamanın ardından, ülkenin Başkenti LJUBLJANA'ya ulaşıyoruz. 11. yüzyılda inşa edilen ve Ortaçağda Carniola Kontlarının Sarayı olan Ljubljana Kalesi, Ortaçağ kenti ile modern şehri birbirine bağlayan, kentin sembol yapısı Üçlü Köprü (Tromostovje), adını Slovenya’nın yetiştirdiği en ünlü şair France Preseren‘den alan Preseren Meydanı, Ulusal Kütüphane ve Fransız Kilisesi görülecek yerler arasında yer almaktadır. Öğle yemeği ve alışveriş için serbest zamanın sonrasında Ljubljana ve Slovenya’dan ayrılıyor, HIRVATİSTAN’a geçiyoruz. Bugünkü son durağımız, ülkenin başkenti ve Tuna’nın en uzun kolu, Sava Nehri’nin kıyısına kurulu ZAGREB olacak. Gezimize, Ban Jelačić Meydanı’ndan başlıyoruz. Ev yapımı gıda maddeleri, taze meyve ve sebzelerin satıldığı, kentin geleneksel, turistik çiftçi pazarı Dolac Market görülecek yerler arasındadır. Kent merkezinde gezinti ve akşam yemeği için verilecek serbest zamanın bitiminde otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Zagreb’teki otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben, ZAGREB’ten ayrılıyor, NİŞ yönünde ilerliyoruz. Öğleye doğru HIRVATİSTAN’dan çıkıyor ve SIRBİSTAN topraklarına giriyoruz. Sırbistan’ın kuzeyinde bulunan, verimli topraklarıyla bilinen Pannonian Ovasında, Tuna’nın güneyinden, Belgrad ve Paracin üzerinden, gerekli ihtiyaç molalarıyla, akşam erken saatlerde NİŞ’e ulaşıyoruz. Niş, Sırbistan’ın Belgrad ve Novi Sad‘dan sonra üçüncü büyük şehri olup, Balkanlarda yer alan en eski yerleşim birimlerinden biridir. Tarih boyunca Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görmüştür. Aynı zamanda Konstantinopolis’in (İstanbul’un) kurucusu ve ilk Bizans imparatoru olan Büyük Konstantin‘in doğduğu şehirdir. Kentte yapacağımız panoramik turumuzdan sonra, Roma kalıntılarının üzerine 18. yüzyılın başlarında inşa edilmiş ve Avrupa’daki en iyi korunmuş Türk Kalelerinden biri olan Niş Kalesi, kale içerisinde bulunan Osmanlı Hamamı, Bali Bey Camii, Kral Milan Anıtı ve Meydanı görerek turumuzu bitiriyoruz. Kent merkezinde olan Kral Milan Meydanı’nda gezinti ve akşam yemeği için verilecek serbest zamanın ardından otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Niş’te otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, Haçlı Seferlerinin güzergâhı olan, Bizans’ın “Ordu Yolu” ve Osmanlıların Avrupa topraklarındaki fütuhat sürecinde “Sağ Kol” olarak tanımladığı Niş Vadisi hattını izleyerek, Dimitrovgrad üzerinden BULGARİSTAN sınır kapısına ulaşıyor ve BULGARİSTAN’a giriyoruz. Ülkenin başkenti SOFYA’da yapacağımız panoramik turun ardından, şehir merkezinde Aleksander Nevski Meydanı’na ulaşıyoruz. Balkanların en büyüğü olan Aleksander Nevski Katedrali’ni, İsimsiz Asker Anıtını ve şehre adını veren Ayasofya Kilisesi’ni görerek, panoramik turumuza devam ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün Yeniçeri kıyafetiyle katıldığı balonun düzenlendiği Orduevini, Rus Kilisesini, ülkenin başkentinde bulunan Parlamento ve Elçilikler gibi resmi binalarını, halen Arkeoloji Müzesi olarak faaliyet gösteren Mahmut Paşa Camii ve Roma dönemi Serdica kentinin kalıntılarını ilgili anlatımlar eşliğinde görerek, şehrin merkezi meydanı olan Nezavisimost (Bağımsızlık) Meydanı’na ulaşıyoruz. Sveta Petka Kilisesi, Banyabaşı Camii, Sofya Sinagogu, Sveta Sofya Anıtı ve Sveta Nedelya Kilisesi’ni görerek turumuzu tamamlıyor, kentin İstiklal Caddesi’ne benzer modern mağazaları ve kafeleriyle ünlü Vitoşka Caddesi’nde gezinti, alışveriş-öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz. Sonrasında Sofya’dan ayrılıyor, yolda verilecek uygun ihtiyaç molalarıyla Filibe (Plovdiv) üzerinden, Meriç Nehri vadisinde ilerleyerek, Haskovo ve Harmanlı hattından, Kapıkule Sınır Kapısı’na varıyoruz.

Pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayarak, Edirne-Keşan-Çanakkale yolu ile, gece geç saatlerde sabah karşı İZMİR’e ulaşıyor ve siz değerli misafirlerimizle bir başka ACADEMİC TOUR organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.